Tarihteki bazı cemiyet, şahıs, hareket ve hadiselerin tarihte kalmama, tesirlerini bugün ve yarında da hissettirme gibi bir özellikleri vardır. Bugünkü tesirlerinden hareket edersek, İttihad ve Terakki Cemiyeti (İTC) ve İttihadçıların gelecek asırlarda da siyasi gündemin en önemli belirleyicilerinden biri olacağı söylenebilir. Jön Türklük ve Kemalizm Kıskacında İttihadçılık kitabının en önemli tezi, üzerinde yaşadığımız vatan topraklarının, hatta Türk Milleti’nin bekasının İttihadçılar tarafından temin edildiğidir. Bu gerçeğin her türlü önyargıya ve bilgi kirliliğine rağmen geç de olsa tespit ve teslim edilmeye başlanması, İttihadçılar hakkındaki objektif ve hakkaniyetli değerlendirmelerin gün geçtikçe daha da artacağının bir işareti olarak görülmelidir.
İttihadçılar hakkında bugüne kadar sorgulanmadan tekrarlanan “din düşmanı, Siyonist uşağı, Mason, darbeci ve komitacı, imparatorluğu batırmak için Abdülhamid’i tahttan indiren, bununla yetinmeyip Almanya’nın kuyruğu olarak devleti I. Dünya Harbi’ne sokarak milyonlarca vatan evladının hayatını kaybetmesine, üstelik Anadolu’nun dahi işgaline sebebiyet veren uğursuz, hayırsız, zalim ve hainler” gibi tavsif ve ithamların gerçekle niçin örtüşmediğini ortaya koyan İsmail Küçükkılınç, artık “önyargı” seviyesine yükselen bu gibi düşünceleri büyük bir sabır ve titizlikle tek tek cevaplıyor. Oldukça geniş bir literatür çalışmasıyla bu önyargıların kökenine inerek iddiaları “çürüten” İsmail Küçükkılınç, İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin siyasi faaliyetlerini ve İttihadçıların kendi aralarındaki ilişkileri geniş bir “siyasi uzlaşma kültürü” perspektifinden okuyarak bugünkü güncel meselelere de ışık tutacak tahliller yapıyor.
Yorumlar
Henüz değerlendirme yapılmadı.